Türkiye'nin En Ünlü Medyumu

Yükleniyor..

Medyum İnal Hoca Astroloji ve Fal Bilim Merkezi

Cifir İlmi

Cifir İlmi

Cifir ilmi, harflere verilen sayı değerleri ile âyet, hadis veya evliyaların sözlerinden çeşitli tarihleri çıkarma ilmidir.
Rakamlar keşfedilmeden önce, harfler, rakamların yerine kullanılmakta idi. Buna, ebced ilmi de denmektedir. Ebced ilminin başlangıcının Hz. Âdem’e kadar gittiğini söyleyenler bulunmaktadır. Asr-ı Saadette kullanılan hece sırası, Emeviler devrinde değiştirilmiştir. Bu konuda, çok hadisler vardır, fakat o dönemdeki cifir (ebced) sırası ile bu gün kullanılan ebced sırası aynı değildir.  Meselâ, Allah kelimesi ile hilâl kelimesinin ebced değerleri 66 olduğundan, Osmanlı döneminde hilâlin, Allah’ı temsil ettiği söyleniyordu. Külli şeyin (her şey), ebced karşılığı 360’dır. Bir dairenin iç açılarının toplamı da 360’dır.  Birûnî, bu ilmi astronomide kullanmıştır. Ayrıca  İsmail Hakkı Bursevi de, Esrar’ül Huruf (harflerin sırları) adlı bir eser yazmıştır. Bediüzzaman Hazretleri ise, bazen bu ilme müracaat etmiştir.


Bediüzzaman Hazretleri, bu ilmi kullanmasına rağmen, başkalarının bu ilmi kullanmasını doğru bulmamıştır. Çünkü bu ilmi kullanmak için, kutsal metinlerdeki tarihlerin, Hicrî mi, Rumî mi yoksa Milâdî tarihleri midir iyi bilinmesi gerekli. Hem bir metin okunurken, duruşta farklı harf üzerine durulur, eğer geçiş yapılırsa, farklı şekilde geçilir. Harflerin ayrı  bir ebced değeri olduğu gibi, kelimelerin de ebced değerleri bulunmaktadır. Aynı zamanda kardeş harfler vardır ki, ses uyumundan dolayı birbirinin yerine kullanılabilir. Bunlardan hangisinin kullanılacağının bilinmesi çok zordur. Bu ilim suiistimal edilebilir ve ediliyor da. Belki, İslâm’dan önce, semanın kapıları kapanmadan, cin ve şeytanların kulak hırsızlığı yaparak, müneccimlere aktardığı yarım yamalak bilgiler gibi, bu gün verilen yarım bilgilerle, insanlar hayal kırıklığına uğratılabilir. Bediüzzaman Hazretleri, “cifir gibi, muhkem kaideler ile merbut olmayan ulûm-u hafîyede (gizli ilimler) suiistimal girip şartlatanların istifade etmeleri ihtimaldir. Zaten hakikatlerin hizmetinde ne vakit ihtiyaç görülse, ihtiyaca göre bir nebze ihsan edilir.” buyurmaktadırlar